SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’Z-ZEKAT

<< 710 >>

باب: أجر الخادم إذا تصدق بأمر صاحبه غير مفسد.

25. Hizmetçinin, İsrafa Kaçmadan Efendisinin Emri İle Sadaka Vermesi Halinde Alacağı Sevap

 

حدثنا قتيبة بن سعيد: حدثنا جرير، عن الأعمش، عن أبي وائل، عن مسروق، عن عائشة رضي الله عنها قالت:

 قال رسول الله صلى الله عليه وسلم: (إذا تصدقت المرأة من طعام زوجها، غير مفسدة، كان لها أجرها، ولزوجها بما كسب، وللخازن مثل ذلك).

 

[-1437-] Aişe r.anha'dan nakledildiğine göre Resûl-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "Kadın, evin yiyeceğinden, aile huzurunu kaçırmadan ve israfa kaçmadan infak ettiği zaman kendisi infak sevabını, kocası da o yiyeceği kazanmış olmanın sevabını alır. Malı koruyan kişi de aynı sevabı alır."

 

 

حدثنا محمد بن العلاء: حدثنا أبو أسامة، عن بريد بن عبد الله، عن أبي بردة، عن أبي موسى،  عن النبي صلى الله عليه وسلم قال: (الخازن المسلم الأمين، الذي ينفذ - وربما قال: يعطي - ما أمر به، كاملا موفرا، طيب به نفسه، فيدفعه إلى الذي أمر له به، أحد المتصدقين).

 

[-1438-] Ebu Musa r.a.'den nakledildiğine göre, Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem  şöyle buyurmuştur: "Kendisine verilen emri mükemmel bir şekilde, gönül huzuru içinde yerine getirip emredilen kişiye ileten müslüman ve güvenilir bir mal koruyucusu (hazin) sadaka veren iki kişiden biridir,"

 

 

AÇIKLAMA:     Ibnü'l-Arabî şöyle demiştir: Selef alimleri, kadının, kocasının evinden verdiği sadaka konusunda görüş ayrılığı içindedir. Bazı alimler, bunu, malı azaltma­yacak nitelikte az olan şeylerde caiz görmüştür. Bazıları, bunun, genel olarak bile olsa, kocanın verdiği izin olması haline yormuştur. Buharî'nin tercihi de bu yön­dedir. Bundan dolayı, konu başlığında, "emri ile" ifadesini özellikle koymuştur. Buradaki ölçünün örf ve adet olması da muhtemeldir.

 

Verilen sadakanın, aile dirliğini bozmayacak ve israfa kaçmayacak şekilde olması Buharî ve Müslim'in ittifakla naklettiği bir kayıttır.

 

Bazı alimler şu görüştedir: Hanım, köle ve malt koruyan kişinin nafakası mal sahibinin yararına olacak şekilde aile efradına yapılacak harcamalardır. Söz konusu kimseler, izinsiz olarak, mal sahibi adına fakirlere sadaka vermeye kendi başlarına karar verme yetkisine sahip değildir.

 

Bazı alimler de, hanım ile köleyi farklı değerlendirmişlerdir. Onlara göre, hanımın, kocasının malında hakkı vardır. Bundan dolayı da onun malından sadaka vermesi caizdir.

 

Fakat hizmetçi böyle değildir. Onun, efendisinin malında tasarrufta bulunma yetkisi bulunmadığı için izin alması şart koşulmuştur. Kadın, kocasından olan hakkını aldıktan sonra aldığı bu maldan sadaka verirse zaten bu, kadının kararına kalmış bir durum olur. Eğer hakkının dışında diğer mallardan sadaka verirse mesele yukarıdaki tartışma alanına girmiş olur.

 

 

باب: أجر المرأة إذا تصدقت، أو أطعمت، من بيت زوجها، غير مفسدة.

26. Kadın'ın, Kocasının Evinden İsrafa Kaçmadan Sadaka Vermesi Halinde Alacağı Sevap

 

حدثنا آدم: حدثنا شعبة: حدثنا منصور والأعمش، عن أبي وائل، عن مسروق، عن عائشة رضي الله عنها،

 عن النبي صلى الله عليه وسلم، تعني: (إذا تصدقت المرأة من بيت زوجها).

 

[-1439-] Aişe r.anha'nın naklettiğine göre, Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem: "Kadın, kocasının evinden sadaka verdiği zaman" buyurmuştur.

 

 

حدثنا عمر بن حفص: حدثنا أبي: حدثنا الأعمش، عن شقيق، عن مسروق، عن عائشة رضي الله عنها قالت:

 قال النبي صلى الله عليه وسلم: (إذا أطعمت المرأة من بيت زوجها، غير مفسدة، لها أجرها، وله مثله، وللخازن مثل ذلك، له بما اكتسب، ولها بما أنفقت).

 

[-1440-] Aîşe r.anha'nın naklettiğine göre, Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur; "Kadın, kocasının evinden, aile huzurunu kaçırmadan ve israfa kaçmadan infak ettiği zaman bunun sevabını alır. Aynı sevap kocasına da yazılır. Malı koruyan kişi de aynı sevabı alır. Koca, o malı kazanması sebebiyle, kadın da tasaddukta bulunması sebebiyle sevap kazanır."

 

 

حدثنا يحيى بن يحيى: أخبرنا جرير، عن منصور، عن شقيق، عن مسروق، عن عائشة رضي الله عنها،  عن النبي صلى الله عليه وسلم قال: (إذا أنفقت المرأة من طعام بيتها، غير مفسدة، فلها أجرها، وللزوج بما اكتسب، وللخازن مثل ذلك).

 

[-1441-] Aişe r.anha'dan nakledildiğine göre Resul-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "Kadın, evin yiyeceğinden, aile huzurunu kaçırmadan ve israfa kaçmadan infak ettiği zaman kendisi, infak sevabını, kocası da o yiyeceği kazanmış olmanın sevabını alır. Malı koruyan kişi de aynı sevabı alır."

 

 

AÇIKLAMA:     Malı koruyan kişinin sevap alması, Ebu Musa hadisinde belirtilen şartların yerine gelmesine bağlıdır.

 

İlk akla gelen anlama göre, sayılan kişilerin hepsinin aldığı sevap eşittir. "Misil" kelimesi ile, malı kazanan kimsenin sevabı en fazla olsa bile, hepsinin sevap alma bakımından benzer olduğu da anlaşılabilir. Burada kasdedilen, sevap bakımından bir ortaklık ve rekabetin olmadığını göstermektir. "Misil" kelimesi İle, her birinin aldığı sevabın eşit olduğu da kasdedilmiş olabilir.

 

Hadis, emanete riayetin, cömertliğin, hayır işleriyle uğraşmanın, hayırlı işlere yardım etmenin faziletli davranışlar olduğunu göstermektedir.